-
1 başlangıç noktası
башлангыч нокта -
2 başlangıç noktası
исходная точка, отправная точка, исходный пунктİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > başlangıç noktası
-
3 başlangıç noktası
n. origin* * *initial point -
4 başlangıç noktası
starting point -
5 başlangıç
başlangıç noktası Ausgangspunkt m;başlangıç sürati Anfangsgeschwindigkeit f;yüzyılın baş(langıc)ında am Anfang des Jahrhunderts -
6 başlangıç
(-cı)1) нача́лоbaşlangıçta — снача́ла
başlangıç durumu — исхо́дное положе́ние
başlangıç meridiyeni — нача́льный меридиа́н
başlangıç sürati — нача́льная ско́рость
asrın başlangıçında — в нача́ле ве́ка
2) вво́дная статья́, введе́ние, вступле́ние◊
başlangıç noktası — мат. да́нная то́чка (в системе координат) -
7 başlangıç
1. beginning, start, commencement. 2. preface, foreword. - noktası 1. starting point. 2. geom. origin. -
8 başlangıç kaynama noktası
initial boiling point -
9 исходная точка
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > исходная точка
-
10 initial point
başlangıç noktası -
11 башлангыч нокта
başlangıç noktası -
12 initial point
baslangiç noktasi -
13 starting point
baslangiç noktasi -
14 initial point
başlangıç noktası -
15 пуçламăш
başlangıç, başlangıç noktası -
16 beginning
baslangiç, baslangiç noktasi; köken -
17 исходный пункт
başlangıç noktası, hareket noktasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > исходный пункт
-
18 отправная точка
başlangıç noktası, hareket noktasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > отправная точка
-
19 sapak
1. التفاف [اِلْتِفاف]2. تدويم [تَدْوِيم]3. كوع [كُوع]4. محنية [مَحْنِيَّة]5. منحنى [مُنْحَنًى]6. منعطف [مُنْعَطَف] -
20 nokta
точка, пункт; пост- aktarma noktası
- ana nokta
- asma noktası
- ateşleme noktası
- bağlantı noktası
- başlangıç noktası
- birleşme noktası
- büküm noktası
- çıkış noktası
- çiyleşme noktası
- dayanma noktası
- demiryolu düğüm noktası
- donma noktası
- doyma noktası
- düğüm noktası
- ergime noktası
- erime noktası
- eritme noktası
- esas nokta
- geçiş noktası
- gözlem noktası
- gözetleme noktası
- hareket noktası
- istinat noktası
- kaynama noktası
- kaynatma noktası
- kesişme noktası
- kıvırma noktası
- kontak noktası
- kontrol noktası
- koordinat baş noktası
- kopma noktası
- kritik nokta
- nirengi noktası
- nötr nokta
- odak noktası
- orta nokta
- ölçme noktası
- ölçü noktası
- ölü nokta
- parlama noktası
- pik noktası
- sabit nokta
- sertleşme noktası
- sıfır noktası
- tegetsel nokta
- temas noktası
- tepe noktası
- tesbit noktası
- tutuşma noktası
- yoğunlaşma noktası
- yumuşatma noktasıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > nokta
См. также в других словарях:
başlangıç noktası — is. 1) Bir işin veya şeyin başladığı yer 2) Parametrelenmiş bir yayın uçlarından biri 3) mat. Sıfır sayısının, sayı doğrusundaki yeri, baş nokta … Çağatay Osmanlı Sözlük
başlangıç — is., cı 1) Bir iş, bir dönem, bir hayat vb.nin ilk bölümü Hayatın başlangıcı gibi sonu da bir ninni, masal ve uyku ihtiyacını duyuyor. A. Ş. Hisar 2) ed. Ön söz, giriş, mukaddime Birleşik Sözler başlangıç noktası Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nirengi noktası — is. 1) Nirengi işleminde ayrılan üçgenlerin tepe noktası 2) den. Gemicilerin seyir için kullandığı doğal yön noktası 3) Başlangıç ve hareket yeri Biz de yılın ilk gününü önce bir nirengi noktası, sonra da giderek bir bayram olarak aldık. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket noktası — is. 1) Bir iş, bir yolculuk vb.nin başladığı yer 2) Bir sorunun incelenmesinde başlangıç olarak alınan nokta … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta — is., Ar. nuḳṭa 1) Çok küçük boyutlarda işaret, benek 2) Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret 3) Yer Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. A. Haşim 4) Konu, konu ile ilgili önemli bölüm Genç adam, o… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşik — is., ği 1) Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. T. Buğra 2) Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başnokta — is., mat., T. baş + Ar. noḳṭa Başlangıç noktası … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapak — sf., ğı 1) Sapaklığı olan 2) is. Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası 3) is. Akarsuyun kollara ayrıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
mebde' — (A.) [ أﺪﺒﻡ ] 1. başlangıç noktası … Osmanli Türkçesİ sözlüğü